blogda ara

25 Ekim 2010 Pazartesi

'''ʞoʎ ʎǝşıq uǝpıƃ sɹǝʇ ɯıʎıʎı uǝq ~


           Kolay değil hayat… İçimizdeki fırtınalarda oradan oraya savrulup duruyoruz yalnızca. Mutlu muyuz peki? Mutluluk nedir biliyor muyuz? Mutlu olmak ne demek? Benim mutluluğum değil mi bahsettiğimiz. Öyleyse neden başkaları için yaşıyorum? Neden korkuyorum hata yapmaktan? Neden korktuğumu biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz tabi. Hatalarınıza gülenlerin hiç mi ayağı takılmadı bir yerlerde? Hiç mi düşmediler, hiç mi kanamadı dizleri sanıyorsunuz? Eğer öyle sanıyorsanız büyük yanılgılar içindesiniz.
              Baktığımda görebilmeyi bir öğrenebilsem, başkası için değil kendim için yapabilsem bir şeyi nasıl mutlu olacağım bir bilseniz.
              Kurallar, sınırlar, kalıplar… Hür olmadıkça bir kuş bile uçamaz. Kanatları olsa ne fayda? Oysa benim kanatlarım bile yok ki. Yaşamanın ne anlamı var hür olmadıkça?
             Yine söylüyorum. En büyük korkum; hata yapmak, beni en çok sarmalayan his; hayal kırıklığı. Bu büyük bir çelişkidir bence. Hata yapmaktan neden korkar ki insan? Korkmamalı bence. Hata yaptığın sürece büyürsün. Direnmeyi öğrenirsin hayata karşı. Ne zorluk çıkarsa çıksın karşına, pes etmez son ana kadar savaşırsın. Öldürmeyen acı güçlendirir. Ve ben korkuyorum hata yapmaktan. Çünkü sonunda kaybetmek var…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder