blogda ara

24 Nisan 2011 Pazar

Hoşça.KAL.

Biliyorum ki bu hiç geçemeyecek bir sızı...
Bunu anlamaz hiç bir beden benim kadar sevmediyse eğer...
Özlemek çoğu zaman kelime anlamını yitirir...

Kalbimin kapıları açılsa da bir başkasına asla sen gibi olamaz içimde duran boşluk...
Temiz yarasız bir kalp işime yaramaz senin izlerin gittikten sonra...
Ben onlara dokunuyorum seni her hatırlamak istediğimde...

Elini tutup hiç bırakmamak istese de yüreğim...
Dile kolay kalbe zor, hoşçakal sevgilim...


saçma aralıklarla ve nedensiz yere hep aynı boşlukta buluyorum kendimi, aynı tatsız damlalar geliyor ağzıma ve aynı yokoluşçu düşüncülerle var olmak zorunda kalıyorum, izin ver gideyim.

22 Şubat 2011 Salı

..ilklerbaşlangıçlarıgetirir..



         Hayatımda böyle bir şeyi ilk defa hissediyordum.
İlk defa birinin gözlerinde eriyordum,ilk defa kalbim duracak gibi oluyordu,ilk defa böylesine karmaşık bir duygudan dolayı korku hissetmiyordum hücrelerimde.

     Güvenmiştim,ilk defa sevmiştim.

     Evet,sevgilim;hayatımda gönül kapımın kilidini kırmayı beceren sendin ve kalbimin derinliklerindeki tahta oturmayı başaran yine sen.

     Öylesine bağlanmıştım ki sana!

     Sen coşkun bir ırmak,ben küçük bir taş parçası...Seninle birlikte coşuyor seninle birlikte duruluyordu bu küçük taş.

     İlk hüsran,ilk aşk acısı,ilk kalp yarası...İlk aşkı yaşattın ama arkasından ilk hüsranı hediye etmeyi unutmadın.İlk kez gülmemi sağladın ama ilk gözyaşları da senin eserindi.

     İlk defa seninle olduğum için gurur duydum kendimle ama nefret ettim kendimden yine...

     Yoksa yaşadıklarımız sigaranın zevk veren dumanı kadar özel ve tadına doyulmaz mı senin için?Cevabını bilemiyorum.Bende seni unutmak istiyorum ama keşke unutmak bunu dilemek kadar kolay olsaydı.

     Neylersin sevdiğim, yudum yudum içmişim seni ve söküp atılmıyorsun öylesine bir sevda gibi...

11 Şubat 2011 Cuma

?... 8-/


Ben...
İçime aşırı dozda 'sen' çekip
Alkışlar eşliğinde gömülmek isterken gözçukurlarına.
Belkide sen...
Şeytanınla oturmuş cinayetimin planlarını yapıyordun.
Ben...
Hıçkırıklarıma teselli,
Gözyağmurlarıma tampon olmanı yeğlerken
Sen...
Gömleklerinle beraber umutlarımıda çantana koyuyordun .
Ve ben hissediyordum,
Sen'in,
"Yoksun"luk nöbetlerimle takaslanacağını.
Az çok biliyordum,
Mutluluk tablolarının çabuk satılacağını.
Fakat tahmin bile edemedim,
Şeytanın bu kadar zengin olup, tablomuzu satın alacağını.
Ve aklımdan bile geçiremedim,
Ona kusursuz bir şekilde orospuluk yapacağını...

daha ne kadar bekleyebilirim seni.??


             Çok erken değil mi hayatımı zehir etmene .sessizce kanıma girip biranda gitmen,aklımda hayallerimde gülüşünü bırakıp gitmen yanlış değil mi ?

beni kendine aşık edip çekip gitmen yanlış değil mi ,,bu kadar mı korkak oldum sana özlediğimi sölemek için ? ne kadar gerekio bana bir merhaba demen için ..gözlerim,dudaklarım seni isterken ned...en ? neden şimdi değil ..
daha ne kadar bekleyebilirim seni !