blogda ara

11 Kasım 2010 Perşembe











Her Gün Önüne Gelen Kızla Yatma Hayali Kuran Bu Gençlerin, Evleneceği Zaman Bakire Kız Beklemesinin Mantığı Çözülememiştir.''

Nehirlere karışan zehirli atıklar gibi
ağır ağır akarak kanıma karışmakta
yokluğun!

Hiç sormadım, neydi başka elbiseler içinde bulduğun
aynı askıyla dolaba kaldırılan iki güzel yelektik biz
güveye benzer bir şey oldu suskunluğun!.. anladım ki:
aşk naftalinlenmiyormuş meğer, eğer kanıtlanmıyorsa suçun.

Attığın kazıkları saklıyorum...
Saklıyorum ki..Gün gelip bana döndüğünde seni oturtacak yerim olsun..                                                                                                                                                                                                                                ’’bir gün bana ihanete kalkışacak olursan beni sana emanet ettiğim silahla değil kendi silahınla vur. “

"…bazı aşklar bitmesi için yaşanır.
Bazı doğum günleri kötü geçer.
Bazı romeolar julietleri iplemez...
Boş ver... Kim aşktan Ölmüş ki !"

"-Of dedi.
-Ne oldu? Dedim.
-Hiç dedi.
-Her şeyi bırak gel benimle dedim.
-Olur mu? Dedi.
-Topu topu bir tabak fazla koyarız soframıza dedim.
-Olmaz dedi.
-Neden? Dedim.
-Aynı tabaktan yeriz dedi.
Bir daha sevdim.

"ben burada ki ateşi orda ki buz için yaktım!"

" Ben zilzurna sarhoş olsam da yaşadıklarımdan çıkarken hesabı ödeyecek kadar ayığım."

"Bana 'benden iyisini bulamazsın' diyen sevgilim: Ne gemiler yaktım ben, kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur…"

"sen bir defa olsun “seni seviyorum” yalanını at ;
melekler günahını bana yazsın olur mu?

”nasıl bittiyse bundan öncekiler… bu da biter…bite bite bende biterim..olur biter”

”senin hep ”seni seviyorum ama…’ların vardı. Benimse ” ama seni seviyorum’larım …”

”git gidebildiğin yere kadar… Bu limanda kaybettiğim ilk gemi sen değilsin! Ama şunu unutma! Rıhtımda kalanı değil, çekip gideni vurur fırtına…”

”ben sana uyandım, sen başkaları ile uyurken…”

”aramızdaki yaş farkını sorun etme. Sevgide bunun önemi yok; insan ile tanrı arasındaki yaş farkını düşünsene.”

”kızının adını ’sarmaşık’ koy anne. Hayata ve hayale sarılarak büyüsün.
Oğlunun adını ’veda’ koy anne. hayatı ve hayali terk ederek yürüsün..
Kendi adını ’cefa’ koy anne… Hayatı ve hayali önüne katıp da sürüsün.
Benim adımı koymayı bir zahmet unut anne.
Hayattan ve hayalden utanıp da çürüsün”

”olur bırakma sigarayı, s*ktir et sağlığa zararlı sloganını... sen
bilmiyorsun, gittiğinden beri izmaritlerde dudak izini aradığımı...”

”kendini bir b*k sananlarla aynı kanalizasyonda olmak zor.”

“ben basit yalanları gözümün içine bakarak söyleyen aptallar tanıdım. İnandığımı sandılar; bense onların kuş kadar akılları ve cahil cesaretlerine hayrandım.

” Bunlar da geçecek şüphesiz. Seni unutmama kaç yüzyıl kaldı ki? !”

sessizce fısıldadı “hep mutlu ol” içimden cevapladım “sen hiç mutlu olma” ” … Şimdi kim kimi daha çok seviyor acaba…
Mutlu ol diyen mi olma diyen mi ?”

”önceleri hatayı hep kendimde bulurdum… “az geçtim” kalbinden… Derdim hep… Söyleyemedim sevdiğimi diye ağlardım geceleri…
Ama senin bir başkası için yandığını gördüm ya…
“az geçtim” demiyorum artık… Bir harf daha ekledim acım diner belki diye…
Artık ” vazgeçtim…”

”affedilen vazgeçilendir…
O, affedildi… Çünkü ondan vazgeçildi !”

 

**Küçük İskender…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder